-
1 varmak
vi1) ankommen (-e in)bir şeyin tadına \varmak einer Sache Geschmack abgewinnen2) ( ulaşmak) erreichen (-e)birinin kâbına varamamak ( fig) jdm nicht das Wasser reichen können4) ( evlenmek)en sonunda bir kocaya vardı endlich hat sie geheiratet5) ( fam)diş fırçasına varıncaya kadar dükkânda ne varsa aldı bis zur Zahnbürste hat er alles im Geschäft gekauft -
2 tat
tat alma organı Geschmacksorgan n;-e tat vermek Geschmack verleihen D; Vergnügen bereiten;kabak tadı vermek jemandem Überdruss bereiten;bş-in tadı b-nin damağında kalmak noch gern zurückdenken an A;-in tadı kaçmak den Reiz verlieren;-in tadı tuzu yok ohne jeden Geschmack;-in tadına bakmak Speise probieren, kosten;-in tadına varmak auf den Geschmack G/von kommen;-i tadında bırakmak etwas im günstigsten Moment aufgeben;-in tadını almak Geschmack finden an D -
3 tat
2. Geschmack mtadı hoşuma gitmedi es schmeckt mir nichtbir şeyin tadına bakmak etw abschmecken [o kosten]bir şeyin tadına varmak einer Sache Geschmack abgewinnen, an einer Sache Geschmack findenbir şeyin tadını çıkarmak etw genießenhayatın tadını çıkarmak sich ausleben
См. также в других словарях:
tadına varmak — bir şeydeki ince güzelliği kavramak, duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
varmak — e, ır 1) Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak Köye akşama doğru ancak varabildim. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir duruma veya düzeye gelmek Yaşı elliye vardı. O şimdi yolun yarısına varmıştı. 3) Hoş olmayan bir sona ermek Beni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tat — 1. is., hlk. Dilsiz 2. is., dı 1) Bazı cisimlerin tat alma organı üstünde bıraktığı duyum Nem elbisenize işlemiştir, yaşlığında deniz suyunun tuzlu tadı ve yapışkanlığı duyuluyor. R. H. Karay 2) Tatlılık 3) mec. Hoşa giden durum, lezzet, zevk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük